expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

28 Nisan 2014 Pazartesi

Ben yorgunum, Herkes yorgun...



Zaman hiç durmaz tıpkı bir akarsu gibi hızlıca, yalnızca varacağı yöne akar ,aldırmaz  sana umursamaz, tökezlediğinde ayakların, seni beklemez ,sen zamanını içindesin o senin varlığının dışında çünkü, saniyeler dakikalara dakikalar saate dönüşür saatler güne günler aylara dönüştüğü gibi…

Acımasızdır her zaman kısıtlıdır,hep tek kullanımlıktır aldığın nefes kadar kısa
Doğduğun zamanı hatırlıyor musun bir söz vermiştin hani,bir çok söz verdik ya neyse!nerede olursan ol kuralları asla çiğnemeyecektin! asla zamanın ötesine geçmeyecektin!bunları neden düşünüyorum şimdi,kendimi yoruyorum, ne gerek var ki? Ama hep sorular,ben cevaplamaktan kaçtıkça etrafımı sarıyorlar.
Asık suratlar,memnuniyetsiz insanlar,sokak başında bekleyen kara kedi, hep kasveti davet ediyorlar.

zihnime,uzaklaştırmak istiyorum ayağım takılıyor ah bu taşlar…

İş çıkışı, yine korna seslerinden şehrin akordu bozuluyor,ne tür bir yarışta olduğunun ayırdına varamamış insanlar koşarken çarpıyor birbirine,arkalarına bakmadan devam ediyorlar gittikleri yöne,kim kimi kovalıyor kim kaçıyor,kim kör kim ebe,,
otomobiller,kaldırımlar, duraklar,en çok da çocuklar şaşırıyor buna

Bugün dünden daha yorgun, ben yorgunum ama herkes yorgun,


Dolmuş yine dolmuş,ben dolmuşum herkes dolmuş
Kalabalık kokuyor burası,camdan dışarıya bakıyor bir çift göz,Başımı yaslıyorum yağmur damlalarının ıslattığı cama, gözlerimi kapatıyorum otobüs sarsılıyor, yasladığım pencere çarpıyor başıma....
Ben uzaklaşıyorum,ruhum uzaklaşıyor bana,
sarılıyor omuzlarımdan beni çekiyor karanlığına...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...