Biz küçükken,ders çalışmaz, ödevlerimizi yapmaz ve sabah akşam
başından kalkmayız diye,evimizde televizyon yoktu ..
Bu nedenle eski türk filmlerinin çoğunu izlememişimdir çizgi
filmleri de ucundan kıyısından bilirdim
Benim çizgi film kahramanlarım yerine masal kahramanlarım
vardı, babaanneme Her akşam masal anlatması için baskı yapardık,
Osmanika, Bremen
mızıkacıları, Ali baba ve kırk haramiler, pekmez ençok anlattığı masallardandı öyleki artık bu
masalları, kelimesi kelimesine ezberlemiştik..Ama televizyon izlemek bizim
rüyalarımızdaydı
Bu nedenle misafirliğe
gitmeyi bir bayram havası niteliğinde karşılardık öyle sevinirdik ki
mutluluktan havalara uçardık,
Gittiğimiz yerde
televizyonun başından kalmazdık annem babam bıraksa orada sabaha kadar göz kırpmadan
televizyon izleyebilirdik.
On beş tatilde veya kar tatillerinde eve tıkıldığımızda
dokuztaş oynardık bir nevi turnava gibi olur çıkardı.
Eğlence konusunda Şimdiki çocukların internette oynadığı
bebek giydirmece pasta yapmaca vs oyunlara bin basardı. Şimdi fark ettim hem
zeka gelişimi açısından hem de sosyalleşme anlamında da en iyisiydi….
Dokuztaşın nasıl
olduğuna gelince;
Karton kağıdın üzerine çizilen, iç içe geçmiş üç dikdörtgen
çizgi oyunun yapı taşıdır, dıştaki iki çizgi birbirine daha yakın içteki diğer ikisine
daha uzak olacak biçimde çizilir ve her bir köşeden içteki dikdörtgene doğru
çizilen çizgiyle oyunun iskeleti tamamlanırdı.
Oyunun temeli bu üç çizgiden ibaret. İsminden de anlaşıldığı
gibi oyuncuların elinde bulunan taş adedi dokuz tane olmalı.satrançta olduğu
gibi oyun, iki kişilik….
Rakiplerin her birinde dokuztaş olur bu taşlarında ayırt edilmesi
için farklı renkte olması gereklidir. Bunun için biz fasulye tanelerinden
faydalanırdık
köşeleri yuvarlak fasülye
tanesini, iki kısma bölerek, karton
üzerinde yuvarlanmasını önledik mi…. oyunda herhangi bir karışıklık çıkma
ihtimaline olanak vermezdik..
Dokuz taşta hedef ‘üç
yapmak’ , diyelim üç tane kırmızı taş, yan yana veya alt alta geldiğinde
rakibin daha önce üç yapmış olduğu taşlar hariç, istediğin herhangi bir taşını
alabilme hakkını elde edilir.
Böylece oyun rakibin taşlarını en az ikiye düşürene kadar
devam eder.
Eğer rakip varangele kurmuşsa yandın demektir, daha oyunun tadına
varamadan hüsrana uğrayabilirsin de bu nedenle taşları büyük bir titizlilikle
yerleştirmek çok önemliydi…
Hele üç yaptığını fiyakalı bir biçimde söyleme şekli var dı
ki kelimeleri uzata uzata birrrr üççççç birrrr hiççççç …….bunlar unutulmaz…..