Bu sene içerisinde okuduğum en eğlenceli romanlardan biriydi,eğer ben kitabımı elime alıp şöyle çayla kafeteryada okurum diyorsanız,hemen atın o fikri kafanızdan, neden mi,çünkü makaraları koyverdin mi etraftakilerden zırdeli damgası yeme ihtimalin çok yüksek,
Baş rolümüz Ruhi Mücerret 100 yaşında ve istiklal harbi gazisi,Yaşlılar ölüme hepimizden daha yakınken romanın pek sıkıcı olabileceğini düşünmüştüm lakin, kapağındaki yanar dönerli televizyon yok mu, ne kadar ilginç dedim kitap koleksiyonumda yeni bir yüz hiç fena olmaz,fena da olmadı hani.
Bu romanda 100 yaşında birinden beklenmeyecek aşkta macerada var ve tabi birazda bilim kurgu.Reklamların günümüzde insanları bilinçsizce tüketmeye teşvik eden bir hal almasının ve çeşitli şekillerde yaygınlaşmasının eleştirildiği ince esprilerle donatılmış bir roman,
Kitapta geçen 'Haydarpaşa garında pepsi gemisinin cocacola trenine çarpma hadisesi' gerçekten de böyle bir hadise olmuş ama pepsi ve cocacola ifadesi doğru mu bilemem.Roman kahramanlarının isimleri pek ilginç Ruhi mücerret, Nazlı Hilal, Masum Cici, Avni Vav, Civan Kazanova, Serpil Silahperi, Fujer Fuji ,
Bu yazarın ilk okuduğum kitabıydı galiba son olmayacak.Bir de bölüm sonlarında' ..... diye bir şey olmasaydı, ben icat ederdim' kısımları güzeldi farklıydı komikti eğlenceliydi.örnek; 'papazı g.t altında bulmak' diye bir şey olmasaydı ben icat ederdim.
Kitaptan seçtiğim bölümler: Aptallar öfkelenince kendilerini belli etme fırsatı buldukları için sevinirler...
Aşk sana en şiddetli tokadı patlatacak olan eli okşamaktan ibaret...
Seni öldürmeyen şey şişmanlatır
100 yaşında olsan da yanında birikmiş paran olmalı ne zaman öleceğini bilmiyorsun.