expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

26 Temmuz 2014 Cumartesi



FİLİSTİN'DE ÇOCUK OLMAK

Küçük çocuk elinde rengarenk misketleriyle köşeden döndü, bu gün dünden daha fazlaydı misketleri şansı yaver gitmişti. Eve giden sokağı döndüğünde arkada kulakları sağır eden bir gürültü koptu, korkuyla birden yerinden zıpladı,yere düştü avucundaki misketler dağıldı etrafa kalbi yerinden çıkabilirdi, arkaya geldiği yöne baktı, toz bulutu yükseliyordu sirenler çığlıklar koşuşturmaca. Az önce bahçesinde oynadıkları caminin bulunduğu alandı toz bulutunun yükseldiği yer. Arkadaşlarını merak etti onlar oyuna devam etmişlerdi. Bir anda kararını değiştirdi arkadaşlarının görmek istedi onların iyi olduklarını öğrenmeliydi. Tam adımını atacaktı ki annesi çığlık çığlığa ona sarıldı Ve ağlamaya başladı. eve gittiler, siren sesleri gece boyunca devam etti.Uyuyamadı gece gözüne uyku girmedi.

Sabah olmuştu babası eve geldi. Gözleri dolu doluydu babasının bu kadar yaşlandığını fark etmemişti, saçarlı beyazlamıştı bir gecede,alnı kırışmış,kaşları çatılmıştı,her zaman gülümseyen gözler hep yere bakıyordu,Soramadı babasına ne olduğunu,uyumadı babası,konuşmadı da,gözleri uzun uzun dalıp gidiyordu çok uzaklara.

Bomba diyorlardı bu gürültünün adına,gök gürültüsünden korkardı hep ama bu ondan daha korkutucuydu,sokağa çıkmasını yasaklamıştı annesi pencereden bakıyordu dışarıya,telaşlıydı insanlar bir aşağı bir yukarı koşuyorlardı her bomba sesinden sonra ağıtlar yakılıyordu.Canı sıkıldı çocuğun arkadaşlarını hatırladı onlarla oynamayı özlemişti,oysa hep kapıya gelirlerdi onu da çağırırlardı oyuna,galiba bütün anneler anlaşmıştı çocuklarına sokağa çıkmama cezası vermişti,kızdı kendine hep oyun vardı aklında,

Ertesi günlerde yine duydu çocuk aynı sesleri daha uzaklardan, artık alışmıştı aniden ortaya çıkan gürültüye siren seslerine annelerin çığlıklarına ama alışamamıştı sokaktan ve arkadaşlarından uzak kalmaya.
Kavonoza koyduğu misketlere baktı oysa ne çok sevmişti onları yoksa bu yüzden mi oluyordu bunlar,çok sevinmişti hem de çok, onları avucuna aldığında rengarenk yuvarlakların büyüsüne kapılmıştı. belki daha az kazansaydı daha az şanslı olsaydı,olmazdı böyle bomba dedikleri şey patlamazdı belki,babası yine gülümserdi her zamanki gibi harçlık verirdi okşardı saçarlını, küsmezdi arkadaşları ona,oynarlardı yine,bu sefer hep arkadaşlarının kazanması için uğraşırdı.

İlgisizce baktı çocuk misketlere,artık eskisi kadar büyülü görünmediler gözüne,onları kazandığı günden beri babasının yüzü gülmemişti gelmemişti arkadaşları bir daha kapılarına,eline aldı misketleri, onlardı tüm bu olanların sebebi, fırlattı hepsini sinirle, dağıldılar etrafa, her biri bir tarafa….




1 yorum:

  1. Gülececim bu anlamlı bloguna bayıldım. blogunu takibe aldım. bana da beklerim:)
    http://ciziyorumdikiyorum.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...