expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

25 Şubat 2013 Pazartesi

Kelebeğin Rüyası


25.02.2013 / pazartesi /          KELEBEĞİN  RÜYASI





Uzun zamandır vizyona girmesini bekliyordum bu filmin‘kelebeğin rüyası’   yarıyıl tatiline denk gelmesi iyi oldu halacığım ve süm cümle birlikte kız kıza film keyfi ……

okulun açılmasına az kala tatilden güzel bir hatıra olarak kaldı……Filmin fragmanı televizyonda verildiğinde sinemaya gitmeye değecek bir film olduğu her halinden belliydi …

EE bir de hevesle girip zamanını ve paranı boşa harcamayı kimse istemez… hele öğrenciler hiç….  biz öğrenci milleti paramızı ıvır zıvır gereksiz eşyalara harcadığımızda bu israf olarak görmememiz  ayrı mesele tabi ,,,burayı geçiyoruz…..

neyse filme gelince fragmanda gösterilen sahneleri az çok kafamda bütünleştirip hikayeyi oluşturmaya çalıştığımda şöyle bir şey oluşmuştu ki,iki şair aynı kıza aşık,bir iddiaya giriyorlar, kız hangisinin şiirini beğenirse onun olacak sonra kız Rüştü nün şiirini beğenir ,kız aslında Muzaffere tutkundur Muzaffer’de  kıza,Muzaffer arkadaşına söz verdiğinden kızı sevmekten vazgeçer vesayire vesayire….
yani benim fragmandan anladığım buydu,Farah Zeynep’in filmde hangi rolü üstlendiğini merak ediyordum açıkçası…

Kıvanç Tatlıtuğ'un tırnak yiyen,sırtı kambur pantolonunu göbeğinin üstüne üstüne çekmiş memur havası ve rolünü canlandırmada ki ustalığı görülmeye değerdi, ve diğer oyuncularda iyiydi yalnız Belçim bilginin rolünü daha çıtı pıtı genç güzel bir oyuncu üstlene bilirdi güzelliğine laf söyleyemem ama kart olduğu her halinden belli,en azından rolü için biraz zayıflayabilirdi,

filmde tutkulu bir aşkın hissedildiği de şüpheli Suzan veda ederken bir hoşçakal diyor o kadar sonunda,son sahneyi şöyle yapabilirlerdi, Muzafferin öldüğünü haber veren bir mektubu okuyan Suzan yüzünde acı bir hüzünle uzaklara bakar, tabi arkada bu sahneye uyacak bir müzik pekala olurdu …


ya bir de Mediha nın hastalığının ne olduğunu film boyunca sakladılar  merak kaldı kanser mi nedir diye …Filmin adı kelebeğin rüyası ama ben kelebekle ilgili anlatılan hikayeyi pek anlamadım yoksa kaçırdım mı bilmiyorum ,eve geldiğimizde süme sordum  o da kem küm bir şeyler zırvaladı ama….. 

görsel anlamda olsun hikayenin,akıcılığı hüznü izlerken sardı bizi hep hüzün değil komik yerlerde vardı,insanın şair olası gelen şiirler, harikaydı kısacası şiir gibi bir filmdi ve zaman kaybı değildi………

1 yorum:

  1. çok hüzünlüymüş o yüzden gitmek istemiyorum bu filme :) banada beklerim =)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...